Saha Etütü

NACE sertifikalı mühendis ve teknisyenlerden oluşan ekibimiz, katodik koruma saha ölçümü ve denetimi konusunda uzmandır.

Hizmetlerimiz;

• Katodik koruma trafo-redresör ayarı yapılması, kontrolü ve arıza giderilmesi,
• Katodik koruma kriterlerinin doğrulanması ve sistemin diğer yapılar ile enterferansı, süreklilik, polarize potansiyel, kaçak akım, kaplama değerlendirme kontrolü kapsamında yapı-elektrolit potansiyel ölçümleri.
• Katodik koruma akım yönü ve büyüklüğü, boru hattının boyuna direnci, anot yatağı verimliliği/performansı, enterferans akımı ve diğer çeşitli ölçümlerin değerlendirilmesine yönelik doğru akım ölçümleri.
• Katodik koruma sisteminin geliştirilmesi için yapılması gerekenlerin belirlenmesi kapsamında; katodik koruma sistemindeki eksikliklerin test edilmesi ve sorunların olası nedenlerini belirlenmesine yönelik arıza tespitleri yapılması.
• Katodik koruma sisteminin, standartlardaki kriterleri karşıladığından emin olmak için gerekli tümölçümlerin yapılması. Kriterlerin karşılanamaması durumunda sistemin, katodik koruma kriterlerini sağlayacak şekilde yeniden ayarlanması. Yine aynı şekilde kriterlerin, sistem kapasitesi dahilinde sağlanamaması durumunda, sistemin geliştirilmesi için ilavelerin yapılması ve bu ilavelerin metrajlarının çıkarılarak rapor halinde İşveren’e sunulması.
• Yeni katodik koruma sisteminin, dizayn teknik şartnamesini sağladığının doğrulanması için devreye alma ölçümlerinin gerçekleştirilmesi.
• Yakın Aralıklı Potansiyel Ölçüm Etüdü (CIPS – Close Interval Potential Survey), dış akım kaynaklı katodik koruma sistemine sahip bir boru hattının TR ünite(leri)si kesikli olarak çalıştırılır. Bu sayede boru hattı üzerinden alınan ölçümlerde IR hatası elimine edilerek borunun polarize potansiyeli ölçülebilir hale getirilmiş olur. Boru hattının polarize potansiyeli ölçü kutularından okunarak, genel anlamda katodik koruma kriterinin sağlanıp sağlanmadığı bilgisine ulaşılabilir. Ancak iki ölçü kutusu arasında meydana gelebilecek herhangi bir potansiyel düşüşü bilinemez. Bu ölçümü yapabilmek için CIPS yöntemi etüdü uygulanır. CIPS için operatör, emaye kaplı bakır teli, ölçü kutusuna bağlar ve 1 veya 2 referans elektrodu ile 2-3 adımda bir potansiyel okuyarak bunları özel DCVG kayıt cihazına kaydeder. Dolayısıyla boru hattı boyunca yakın aralıklarla borunun potansiyel grafiği çıkarılır ve yorumlanır. Bu sayede boru hattı boyunca herhangi bir etkileşim, potansiyel düşümü, hatta ve hatta ciddi izolasyon hasarları bile tanımlanabilir hale gelir.
• DC kaçak akım etkileşim ölçümünde, yeraltı veya su altı yapılardaki DC kaçak akım ihtimali araştırılır. Dinamik etkileşim sorunları karmaşık olabilir, bu nedenle her bir sorun, derinlemesine incelenmeli ve göz önünde bulundurulmalıdır.
• İzole flanş ve gasket ölçümü, katodik koruma sistemleri farklı veya tek taraflı katodik koruma sistemi olan yapılarda, iki yapı arasındaki izolasyonun performansını ölçmek için yapılır. Bu sayede yapılar arasındaki etkileşim minimize edilerek, tarafların birbirlerinin katodik koruma sistemlerini negatif yönde etkilemeleri önlenmiş olur.
• Karayolu ve demiryolundan kesonlu geçişlerde, yapı (genellikle bir boru hattı) ve keson arasındaki elektriksel yalıtımın belirlenmesi maksadıyla ölçüm yapılır. Böylece, iki yapı arasındaki etkileşim belirlenebilir.
• Toprağın korozif özelliğinin değerlendirilmesi amacıyla toprak özgül direnci ölçülür. Toprak özgül direnç değerleri, gömülü metalik yapılardaki korozyonu etkileyen çevresel koşullar hakkında bilgi verir. Bu değerler dizayn aşamasında kullanılır,akım ihtiyacını etkiler vedevreye alma aşamasından sonra karşılaşılan problemlerin çözülmesinde bile önemli bir girdi olarak kullanılabilir.
• Doğru Akım Gerilim Gradyanı (DCVG – Direct Current Voltage Gradient) ölçümü, yapıdaki kaplama hatalarının belirlenmesini sağlar. Yapı boyunca DC güç kaynağı ile akım verilir ve akım kesintiye uğratılarak (varsa) kaplama hatalarında voltaj gradyanları oluşması sağlanır. Kaplaması hasarlı olan yerlerde akım kaçağı meydana gelir. Bu akım kaçaklarının oluşturduğu gerilim gradyanı, DCVG operatöründeki cihaz ile saptanarak büyüklüğü ve hatanın borunun ne tarafında olduğunu gösterir. Bu ölçümün ACVG’ye göre en büyük avantajı, hatanın muhtemel konumu ve büyüklüğünü tahmin edilebilmesidir.